Muhabbetimiz koyu, politikamız sertti, her birimizin keskin bir bakış açısı vardı. En önemlisi her birimizin farklı hayalleri vardı, geleceğe yönelik planlarımız vardı. Uçuk kaçık hayaller, mesela benim pilot olmak, omuzlarda gezdirdiğimiz Utku Çodur'un ise astronot olma hayalleri. Tır şoförü olmak belki sizlere basit gelebilir ama kendisi için son derece havalı duran Kamil Yiğit Çemek şimdiye kadar asla hayalinden caymadı, şu saatten sonra da caymaz her halde! Her şey Vatan için(!) diyip polis olmak isteyen Mehmet Akif İnan babasının mesleğinden devam edecek. Belki! Yürümekten çok, pedal çeviren bir arkadaşımız bile var; Yunus Emre Güzel, ne zaman görsem tek teker üzerinde bir yerlere gidiyor, veya yetişmeye çalışıyor. Okulumuza ve sınıfımıza getirdiği madalyalar ile hep gurur kaynağımız olmuştur. Bir başka gurur kaynağımız, yürekli arkadaşımız Ömer Yardımcı sınıfımızın bir tek gözde kekosu, hiçbir şeyden korkmazdı, kavgalara uçan tekmeyle girişi, ve bir de çıkışı! Sen de iyisin ya! Gelecekte uluslararası tavuk ticaretinde en iyilerinden birisi olacak Ahmet Karahasanoğlu kaliteli bir iş adamı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Belki(!) Tabi sızmassa! Aykut Eşkil veya namı diğer iCloud, kendisi kararsızlar cemiyetine üye olmuş ve iş kariyerinde hiç bir hayali yoktu! Acısını da içinde yaşar, kimseye yaşatmazdı. Sakindi, sessizdi, iyiydi. İyiydik. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama hepimiz bilişimciyiz, gel gelelim hiç birimiz alanımız olan bilişim ile ilgili hayaller kurmuyoruz. Tuhaf değil, hepimiz eğitim sisteminin mağdurlarıyız.
Belki bir yerlerde tekrar karşılaşırız, belki. Bana bu yolda eşlik ettiğiniz için teşekkürler aziz dostlarım...
😊😊😊
YanıtlaSil